MFÖ, yaklaşık kırk yıl boyunca Türk Pop Müziği’nin en uzun soluklu ve en kaliteli gruplarından biri oldu. Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur’dan kurulu grubun oluşması, altmışlı yılların ikinci yarısına rastlamaktadır.
Henüz bir lise ögrencisi olan Fuat Güner, 1966 yılında Ender Arol ve Semih Oksay’la biraraya gelerek Kaygısızlar adlı ilk grubunu kurdu. Daha sonra gruba Mazhar Alanson’un katılış öyküsünü ise şöyle anlatır:
"Mazhar’ı elinde Beatles’ın “Rubber Soul”uyla yolda gördüm. Allaah dedim, bu plağı dinlemem lazım. Dedim “Kardeş yaa, şu albümü dinlemezsem hasta olurum, n’olur beraber gidip dinleyelim…” Geldik bizim davulcunun evine, koyduk pikaba. Elimde üç telli bir gitarla akorlarını çıkarmaya çalışıyorum, Mazhar da söylemeye başladı. Bir baktım John Lennon gibi söylüyor. “Sen” dedim, “kimsin yaa, sen bizim gruba girer misin?…” “Girerim” dedi. Giriş o giriş…”
Kaygısızlar adıyla Beatles, The Rolling Stones ve Crosby, Still, Nash gibi grupların parçalarını yorumlayarak çeşitli kulüp ve eğlence yerlerinde sahne aldı. Daha sonraları Ender Arol’un yerine Ali Serdar, Semih Oksay’ın yerine ise Panço Mithat (Danışan) geçti. Bu formatla, bir süre Barış Manço’yla birlikte çalıştılar. Manço’yla olan birliktelikleri sona erdikten sonra Özkan Uğur’un da katılımıyla MFÖ’nün bugünkü kadrosu ortaya çıkmış oldu. 1970 yılında Cem Karaca’nın tavsiyesiyle bir Alman plak şirketinden albüm teklifi aldı Kaygısızlar ve ilk plakları "Diloy" ismini taşıdı. 1971 yılında Özkan Ugur’un askere gitmesiyle Kaygısızlar dağıldı ve Mazhar Fuat olarak yoluna devam etti.
Mazhar Fuat ikilisi, 1971 yılında "Türküz Türkü Çığırırız” adlı ilk albümünü çıkardı. Sonraları yurtçapında tanınmalarını sağlayacak olan "Güllerin İçinden”in ilk yorumu da bu albümde yer aldı. 1974 yılında Özkan Uğur’un askerden dönmesiyle yeniden biraraya gelen üçlü, yanlarına Galip Boransu ve Ayhan Sicimoğlu’nu da alarak İpucu Beşlisi’ni kurdu. Ve bu ekiple "Heyecanlı” adlı bir 45’lik kaydettiler. Ancak okullarından mezun olduktan sonra müziğe uzun bir süre ara verirler. Mazhar Alanson, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuk, Fuat Güner ise inşaat mühendisliği yapmaya başladı. Özkan Uğur ise çeşitli orkestralarda bas gitar çalarak müzik hayatını sürdürdü. Ta ki Fuat Güner, 1979 yılında babasının vefatıyla mühendisliği bırakıp Özkan Uğur’la birlikte, Ferhan Şensoy’un "Şahları Da Vururlar” adlı oyununun da yer alana kadar.
1982 yılında Mazhar Alanson’un Devlet Tiyatrosu’ndan ayrılmasıyla birlikte üçlü yeniden biraraya geldi. Bir dönem Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Seyyal Taner gibi ünlü isimlerin arkasında çaldılar. Bu çalışmalardan biriktirdiklerini stüdyo masraflarına harcadılar ve 1984 yılında "Ele Güne Karşı” adlı ilk albümlerini çıkardılar. Albüm büyük beğeni kazandı ve 26 hafta boyunca listelerde kaldı.
“Ele Güne Karşı”, Fuat Güner’in “Şahları Da Vururlar” için yazdığı müziklere Mazhar Alanson’un yeniden söz yazmasıyla ortaya çıkmıştı. Ardından "Geldiler", "Vak The Rock", "No Problem" adlı albümlerle tırmanışını sürdürdü topluluk. "Bodrum", "Bu Sabah Yağmur Var İstanbulda”, "Gözyaşlarimizi Bitti Mi Sandın”, "Ali Desidero" gibi dillerden düşmeyen birçok şarkının altına imzasını attı. 1993 yılında ise en çok sevilen parçalarını "Best Of MFÖ" albümünde toplayarak yüksek bir satış rakamına ulaştılar.
MFÖ’nün "MVAB (Mazeretim Var Asabiyim Ben)" S Müzik etiketiyle müzik marketlere sürüldü. 1995 yılında yayınlanan albümde, MFÖ pınarından dökülen onbir şarkı yer aldı. Topluluk, ilk video klibini albüme ismini veren "MVAB" için çekti. Sözlerini Fikret Kızılok’un yazdığı "Sakın Gelme” ise ‘MFÖ klasikleri’nin en genç üyesi oldu. Kayıtları Fransa’da gerçekleştirilen albümün düzenlemeleri ünlü müzisyen Erdal Kızılçay’ın elinden çıktı. Bugüne değin pek çok ödül alan MFÖ, "Sufî" ve "Diday Diday Day" isimli şarkılarla ülkemizi 2 defa Eurovision Şarki Yarışması’nda temsil etmiştir.
"MVAB"nin ardından MFÖ’nün dağıldığına dair pek çok söylenti çıkmasına karşın topluluk üyeleri birlikteliklerini sürdürdüklerini ancak bir süre solo çalışmalara yöneleceklerini belirttiler. Basında çıkan bazı haberlere göre ise MFÖ bir şirketti ve vergi borçları yüzünden ve birtakım başka problemler yüzünden dağılması da öyle kolay olamazdı.
1998 yılında, Mazhar Alanson, yönetmenliğini Ömer Vargı’nın yaptığı "Herşey Çok Güzel Olacak” adlı filmde Cem Yılmaz’la birlikte başrolleri paylaştı. Fuat Güner ise 1999 yılında "Aziz Fuat Güner" adlı ilk solo çalışmasını çıkardı. Güner, Erdal Kızılçay’la birlikte, Beatles parçalarını alaturka tarzda yorumladıkları DEF adlı proje grubunu kurdu. Ve halen bu grupla çalışmalara devam ediyor.
Yıllardır pek çok pop-müzik albümünde müzisyen ve vokalist olarak yer alan Özkan Uğur ise "Küçük Bir İş İçin Palyaçı Aranıyor” adlı tiyatro oyunu, Yavuz Turgul’un izleyici rekoru kıran "Eşkiya” adlı sinema filminde ve Uğur Yücel’in yönetmenliğini yaptığı "İkinci Bahar” adlı televizyon dizisinde rol alarak pek açığa çıkmamış bir yeteneği daha olduğunu göstermiştir.
Henüz bir lise ögrencisi olan Fuat Güner, 1966 yılında Ender Arol ve Semih Oksay’la biraraya gelerek Kaygısızlar adlı ilk grubunu kurdu. Daha sonra gruba Mazhar Alanson’un katılış öyküsünü ise şöyle anlatır:
"Mazhar’ı elinde Beatles’ın “Rubber Soul”uyla yolda gördüm. Allaah dedim, bu plağı dinlemem lazım. Dedim “Kardeş yaa, şu albümü dinlemezsem hasta olurum, n’olur beraber gidip dinleyelim…” Geldik bizim davulcunun evine, koyduk pikaba. Elimde üç telli bir gitarla akorlarını çıkarmaya çalışıyorum, Mazhar da söylemeye başladı. Bir baktım John Lennon gibi söylüyor. “Sen” dedim, “kimsin yaa, sen bizim gruba girer misin?…” “Girerim” dedi. Giriş o giriş…”
Kaygısızlar adıyla Beatles, The Rolling Stones ve Crosby, Still, Nash gibi grupların parçalarını yorumlayarak çeşitli kulüp ve eğlence yerlerinde sahne aldı. Daha sonraları Ender Arol’un yerine Ali Serdar, Semih Oksay’ın yerine ise Panço Mithat (Danışan) geçti. Bu formatla, bir süre Barış Manço’yla birlikte çalıştılar. Manço’yla olan birliktelikleri sona erdikten sonra Özkan Uğur’un da katılımıyla MFÖ’nün bugünkü kadrosu ortaya çıkmış oldu. 1970 yılında Cem Karaca’nın tavsiyesiyle bir Alman plak şirketinden albüm teklifi aldı Kaygısızlar ve ilk plakları "Diloy" ismini taşıdı. 1971 yılında Özkan Ugur’un askere gitmesiyle Kaygısızlar dağıldı ve Mazhar Fuat olarak yoluna devam etti.
Mazhar Fuat ikilisi, 1971 yılında "Türküz Türkü Çığırırız” adlı ilk albümünü çıkardı. Sonraları yurtçapında tanınmalarını sağlayacak olan "Güllerin İçinden”in ilk yorumu da bu albümde yer aldı. 1974 yılında Özkan Uğur’un askerden dönmesiyle yeniden biraraya gelen üçlü, yanlarına Galip Boransu ve Ayhan Sicimoğlu’nu da alarak İpucu Beşlisi’ni kurdu. Ve bu ekiple "Heyecanlı” adlı bir 45’lik kaydettiler. Ancak okullarından mezun olduktan sonra müziğe uzun bir süre ara verirler. Mazhar Alanson, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuk, Fuat Güner ise inşaat mühendisliği yapmaya başladı. Özkan Uğur ise çeşitli orkestralarda bas gitar çalarak müzik hayatını sürdürdü. Ta ki Fuat Güner, 1979 yılında babasının vefatıyla mühendisliği bırakıp Özkan Uğur’la birlikte, Ferhan Şensoy’un "Şahları Da Vururlar” adlı oyununun da yer alana kadar.
1982 yılında Mazhar Alanson’un Devlet Tiyatrosu’ndan ayrılmasıyla birlikte üçlü yeniden biraraya geldi. Bir dönem Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Seyyal Taner gibi ünlü isimlerin arkasında çaldılar. Bu çalışmalardan biriktirdiklerini stüdyo masraflarına harcadılar ve 1984 yılında "Ele Güne Karşı” adlı ilk albümlerini çıkardılar. Albüm büyük beğeni kazandı ve 26 hafta boyunca listelerde kaldı.
“Ele Güne Karşı”, Fuat Güner’in “Şahları Da Vururlar” için yazdığı müziklere Mazhar Alanson’un yeniden söz yazmasıyla ortaya çıkmıştı. Ardından "Geldiler", "Vak The Rock", "No Problem" adlı albümlerle tırmanışını sürdürdü topluluk. "Bodrum", "Bu Sabah Yağmur Var İstanbulda”, "Gözyaşlarimizi Bitti Mi Sandın”, "Ali Desidero" gibi dillerden düşmeyen birçok şarkının altına imzasını attı. 1993 yılında ise en çok sevilen parçalarını "Best Of MFÖ" albümünde toplayarak yüksek bir satış rakamına ulaştılar.
MFÖ’nün "MVAB (Mazeretim Var Asabiyim Ben)" S Müzik etiketiyle müzik marketlere sürüldü. 1995 yılında yayınlanan albümde, MFÖ pınarından dökülen onbir şarkı yer aldı. Topluluk, ilk video klibini albüme ismini veren "MVAB" için çekti. Sözlerini Fikret Kızılok’un yazdığı "Sakın Gelme” ise ‘MFÖ klasikleri’nin en genç üyesi oldu. Kayıtları Fransa’da gerçekleştirilen albümün düzenlemeleri ünlü müzisyen Erdal Kızılçay’ın elinden çıktı. Bugüne değin pek çok ödül alan MFÖ, "Sufî" ve "Diday Diday Day" isimli şarkılarla ülkemizi 2 defa Eurovision Şarki Yarışması’nda temsil etmiştir.
"MVAB"nin ardından MFÖ’nün dağıldığına dair pek çok söylenti çıkmasına karşın topluluk üyeleri birlikteliklerini sürdürdüklerini ancak bir süre solo çalışmalara yöneleceklerini belirttiler. Basında çıkan bazı haberlere göre ise MFÖ bir şirketti ve vergi borçları yüzünden ve birtakım başka problemler yüzünden dağılması da öyle kolay olamazdı.
1998 yılında, Mazhar Alanson, yönetmenliğini Ömer Vargı’nın yaptığı "Herşey Çok Güzel Olacak” adlı filmde Cem Yılmaz’la birlikte başrolleri paylaştı. Fuat Güner ise 1999 yılında "Aziz Fuat Güner" adlı ilk solo çalışmasını çıkardı. Güner, Erdal Kızılçay’la birlikte, Beatles parçalarını alaturka tarzda yorumladıkları DEF adlı proje grubunu kurdu. Ve halen bu grupla çalışmalara devam ediyor.
Yıllardır pek çok pop-müzik albümünde müzisyen ve vokalist olarak yer alan Özkan Uğur ise "Küçük Bir İş İçin Palyaçı Aranıyor” adlı tiyatro oyunu, Yavuz Turgul’un izleyici rekoru kıran "Eşkiya” adlı sinema filminde ve Uğur Yücel’in yönetmenliğini yaptığı "İkinci Bahar” adlı televizyon dizisinde rol alarak pek açığa çıkmamış bir yeteneği daha olduğunu göstermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder