18 Ocak 2008 Cuma

Napalm Death


''Kazımasyon'' kelimesinin bu dünyada en uygun karşılığı olan Napalm Death, Birminghamda 1982 yılında Civil Defence adlı bir punk grubu olarak başladı. Grubun kurucuları lise öğrencileri olan Nick Bullen ve Miles Ratledge adlı elemanlardı. Elemanların ilk yaptıkları ilk kayıt, fanı oldukları punk gruplarından Crass'ın firmasından çıkan Bullshit Detector#3 compilationı içindi. O sıralar Final adlı tek kişilik proje ile uğraşan, günümüzün industrial metal işlerinin adamı (bakınız: Godflesh, Head Of David, Jesu) gitarist Justin Broadrick'in ve davulcu Mick Harris'in katılımı ile efsanevi Hatred Surge demosu kaydedildi. Demonun ardından diğer elemanlarla problemleri olan Miles Ratledge gruptan ayrıldı. Hatred Surge demosunun Digby Pearson'a ulaşması sayesinde Napalm Death o zamanlar yeni kurulmuş küçük bir şirket olan Earache Records ile anlaştı. Paşalar aynı zamanda Earache Records'un tarihinde ilk anlaştığı grup olmuştu. 1986 yılında Earache Records ile Scum albümünün yarısının kaydedilmesi (ilginç ama harbiden yarısı) ile Napalm Death dönemin diğer süratli, brutal grupları olan Death, Criptic Slaughter, Repulsion, Siege gibi babaların arasında kendine yer edindi. ''Grindcore'' kelimesi ilk olarak bu albüm için kullanılmıştı. Yıllar sonra Mark "Barney" Greenway bir röportajında grindcore kelimesinin Mick Harris tarafından ortaya atıldığını söylemiştir. Çıktıkları konserlerin ardından gitarist Justin Broadrick birlikte sahne aldıkları Head of David den gelen teklife balıklama atlayarak grubu bırakır. Justin'in ardından grubun kurucusu bass/vokal Nik Bullen de ayrılır. Davulcu Mick Harris ve bass Jim Whitely devam etmeye karar verir ve günümüzün bir diğer kazımasyon efsanesi, o zamanlar yeni kurulmuş olan Carcass da çalan Bill Steer ve Lee Dorrian ile gidenlerin yerini doldurur. Bu canavar kadro ile Scum albümünün diğer yarısı olan MOSH 3 albümünü yine Earache den yayınlarlar ve İngilterede underground alemlerinde iyi bir isim yaparlar. Ardından bassçı Jim Whitely ayrılr ve yerine kazımasyon sevdalısı gönüllerin sultanı, gürbüz grinder Shane Embury gelir. Bu kadro ile From Enslavement To Obliteration albümü yine Earacheden yayınlanır. Bu albümün ardından çıkılan turda Lee Dorrian ve Bill Steer ayrılır. Yerlerine gelenler ise: Subconscious Terror adlı debut albümü ile dikkat çeken Benediction'ın vokalisti, Barney Greenway, World Downfall albümü ile kazımasyon alemini yarmış atmış Terrorizer dan gitarist Jesse Pintado ve bir diğer gitarist Mitch Harris dir. Bu kadro Napalm Death'in günümüzdeki kadrosunun temelleridir. Yapılan transferler ile güzel bir kadro kuran Napalm Death Floridada Morrisound Stüdyosunda ünlü prodüktör Scott Burns (gerçi elemanlar albüm kaydını beğenmeyip Burns ile bir daha çalışmadı ama olsun) ile Harmony Corruption'i 1990 da kaydeder. Kanaatimce bu Napalm Death'in en baba albümüdür. Bu albüm ile 80lerdeki punk etkileri azalmış yerine Barney Greenway'in de etkisi ile daha death metal bir tarz oluşmuştur. Albümün ardından çıktıkları turda, Beneath the Remains ile ortalığı kasıp kavuran Sepultura ile birlikte sahne alıp Live Corruption adlı konser videosunu kaydederler. Harmony Corruption sonrası artık death/thrash etkili müzikten sıkıldığı ve daha deneysel bir grindcore icra etmek istediği gerekçesi ile kurucu kadrodan kalan son üye Mick Harris ayrılır.Mick Harris son olarak Mass Appeal Madness EP sinde ve Death By Manipulation adlı albümde grupta yer aldı. Danny Herreranın davula geçmesi ile Utopia Banished piyasaya çıkar. , , Awake (to A Life Of Misery) gibi süper parçaların yer aldığı albümün ardından Campaing for Musical Destruction Tour adı altında Obituary ve Dismember ile Avrupayı turlarlar. Turun Amerika ayağındaki kadro ise: Napalm Death, Lee Dorrian'in grubu Cathedral, Bill Steer'in grubu Carcass ve Brutal Truth 1994 yılında gelen Fear, Emptiness, Despair albümü ile Napalm Death yine alemleri yarar atar. Bu albüm kapağında logo ilk defa değişmiştir.Bu kez Entombed, Obituary ve Machine Head ile turlar. Ardından gelen yıllar Napalm Death için zor zamanlardır. Diğer albümleri ile karşılaştırıldığında biraz tırt kaçan Diatribes, Inside The Torn Apart ve Words From The Exit Wound albümleri herzamanki gibi Earacheden yayınlanır. Bu albümler grindcore dan daha çok thrashe yakın duran, çiğlikten uzak aşırı temiz albümler sayılır. 90ların başından beri yükselişte olan death metal ve grindcore yerini başını Cradle ve Dimmu gibi grupların çektiği modern black metale bırakmaktaydı. Grup Shane Embury nin ''bizden kazandıklarını Morbid Angel'a yatırıyorlar'' diyerek suçladığı Earache Records dan ayrılır. Yeni firmaları olan Dreamcatcher dan Leaders Not Followers EPsi yayınlanır. The Exploited, Dead Kennedys gibi baba punk grupları ve Death, Repulsion gibi kazimasyonun atalarından coverlardan oluşan EPnin ardından 2000 de Enemy Of The Music Business albümü ile adeta yedikleri kazığın intikamını alırlar. (eski, süper logo da geri döner) ''Biz 10 yıldır buradayız'' dedikleri Blunt Against The Cutting Edge, Take The Poison, (the Public Gets) What The Public Doesn't Want gibi yer aldığı albüm Napalm Death'in bu gün ki müziğinin ilk sinyalidir. Albüm sonrası Jesse Pintado ayrılır ve grup artık dört kişidir. Jesse Pintado ile Shane paşanın yolları Lock Up da yeniden kesişir. Lock Up Shane Embury nin tek yan projesi değildir. Shene abi Brujeria da, bir death metal grubu olan Meathook Seed de de çalar. Grubun dört kişilik kadrosu ile yayınladığı Order Of The Leech, Leaders Not Followers: Pt 2, The Code Is Red ... Long Live The Code ve bu sene yayınlanan Smear Campaign, Enemies... albümü ile girilen yolda devam eden şık albümlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder